İşte çalışanların tatil moduna takılıp kalmamasını sağlamanın yolları: Motivasyon için 5 harekete geçirici öğrenme ipucu

Yaz, birçok insan için rahatlama zamanıdır. İşin koşuşturmacasından uzaklaşmak, dinlenmek, yenilenmek. Ancak bir süre dinlendikten sonra öğrenme moduna geri dönmek her zaman kolay değildir. Çalışanlar hala kısmen tatil modundadır, ekipler yarı güçle çalışır ve odak noktası kişisel gelişimden ziyade işi yetiştirmektir.

Yine de yazdan hemen sonra öğrenmeye yeni bir ivme kazandırmak için iyi bir zamandır. Neden mi? Çünkü çalışanlar zihinsel olarak şarj olmuştur, yeni uyaranlara açıktır ve bu takvim yılında ölçülebilir bir etki yaratmak için hala bolca zaman vardır. Bu blogda, yazdan sonra öğrenmeyi nasıl yeniden canlandıracağınızı ve bir kuruluş olarak buna nasıl yanıt vereceğinizi gösteriyoruz.

Neden tatilden sonra 'öğrenmeye' başlayalım?

Yazdan sonra yavaşlamak cazip gelebilir. Önce bazı yarım kalmış işleri halledin, ekip toplantılarını planlayın ve sonra bakarız. Ancak çok uzun süre beklerseniz, herkes kısa süre içinde işlerin akışına geri dönecektir. Çalışanların tatilden getirdiği enerji, günlük işlerin rutini içinde kaybolur.

Özellikle yaz tatilinden sonra düşünmek, hedefleri ayarlamak ve yeni hedefler belirlemek için doğal bir fırsattır. Üçüncü çeyreği 'ikinci yeni yıl' olarak düşünün. Çalışanların gelişimi üzerine düşünmek ve yıl sonuna doğru hangi becerilere daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini görmek için bir şans.

Yaz sonrası sık karşılaşılan zorluklar

• Kuruluşlar bu dönemde sıklıkla aynı darboğazlarla karşılaşırlar:
• Ekiplerde düşük enerji seviyeleri: insanlar ritimsizdir, başlangıçlar daha uzun sürer.
• Gelecekten ziyade 'geri kalmışlığa' odaklanma: öğrenme fazladan bir şeymiş gibi hissettiriyor.
• Eğitim için motivasyon az: aciliyet veya net bir hedef yok.
• Tamamlanmamış takımlar: Tatiller nedeniyle herkes aynı anda müsait olamayabilir.

Neyse ki bunun üstesinden gelmek için pratik çözümler var.

Yazdan sonra öğrenmeyi etkinleştirmek için bu 5 ipucunu kullanın!

1. Ortak bir öğrenme hedefi haftası ile başlayın

Eylül ayında, çalışanların bireysel olarak veya ekipler halinde yılın geri kalanı için gelişim hedeflerini formüle ettikleri bir öğrenme hedefi haftası düzenleyin. Bunun karmaşık olması gerekmez. Bir düşünün:

• Ekip ile kişisel gelişim üzerine bir başlangıç oturumu
• Kısa bir anket: "2025 yılı sona ermeden önce ne öğrenmek istiyorsunuz?"
• Posterler veya e-postalar içeren dahili bir kampanya: Öğrenme hedefiniz nedir?

Bunu birlikte yaparak, katılım ve ortak bir öğrenme ortamı yaratırsınız.

2. Kısa, yönetilebilir öğrenme anları seçin

Mikro öğrenmeye yönelin: 5-10 dakika içinde takip edebileceğiniz küçük, somut modüller. Şunları düşünün:

• Geri bildirim verme üzerine mini bir eğitim
• Etkili zaman yönetimi üzerine bir podcast bölümü
• Dijital güvenlik üzerine bir test

Bu formlar düşük eşiklidir, kolay uygulanır ve çalışanlara hızlı bir şekilde başarı hissi verir. Yazdan sonra kapsamlı bir kursun baskısı olmadan öğrenmeye yeniden başlamak için ideal bir yoldur.

3. Kişisel ve ilgili hale getirin

Öğrenme yolunun güncel konularla ve bireysel ihtiyaçlarla bağlantılı olduğundan emin olun. Öğrenimi kuruluşunuzdaki güncel konularla ilişkilendirin, örneğin:

• Yeni beceriler gerektiren stratejik değişiklikler
• Yeni yazılım veya süreçler
• Çalışan anketlerinden alınan geri bildirimler

Çalışanların neye odaklanmak istediklerini seçmelerine izin verin. Gerekirse, öğrenme ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak için öğrenme platformunuzdaki verileri kullanın.

4. Meslektaşlarınızı bu projenin elçileri olarak kullanın

Harika bir eğitim kursunu yeni tamamlayan veya sertifika alan çalışanlarınız mı var? Deneyimlerini kısa bir videoda, intranette veya bir ekip toplantısında paylaşmalarına izin verin. Çalışanlar birbirlerine sandığınızdan daha fazla ilham verir. Özellikle de insanların yeni girdilere duyarlı olduğu yaz aylarından sonra.

Gibi formatları göz önünde bulundurun:

• "Bu eğitim işimde bana nasıl yardımcı oldu?"
• "İş yerinde etkili öğrenme için en iyi üç ipucum"
• "İş yükünü kişisel gelişimle bu şekilde birleştiriyorum"

5. Öğrenmeyi 4. çeyrek kurumsal hedeflere bağlayın

Eğer öğrenme büyük resimle bağlantılı değilse, çabuk unutulur. Bu nedenle, gelişim girişimlerini kuruluşun hedefleriyle ilişkilendirdiğinizden emin olun. Örneğin:

• Müşteri memnuniyetini artırmak mı istiyorsunuz? O halde iletişim veya müşteri odaklılık eğitimlerine odaklanın.
• Kuruluş dijitalleşecek mi? Dijital beceriler üzerine modüller sunun.
• İşe devamsızlığı azaltmak mı istiyorsunuz? O zaman iş yükü ve canlılık gibi temalar üzerine bahis oynayın.

Çalışanlar, öğrenmenin işlerine ve kurumun başarısına doğrudan katkıda bulunduğunu gördüklerinde motivasyonları artar.

Öğrenme için yeniden etkinleştirme ne sağlar?

Yazdan sonra öğrenmeyi yeniden etkinleştiren kuruluşlar genellikle aşağıdakileri fark eder:

• Daha yüksek bağlılık: çalışanlar gelişimlerinin ciddiye alındığını hisseder
• Artan üretkenlik: insanlar becerilerini tazeledikçe veya genişlettikçe
• Daha iyi yıl sonu sonuçları: Çalışanlar hedeflere odaklanmış bir şekilde çalıştıkça

Daha da önemlisi, bir kurum olarak öğrenmenin bir proje değil, kültürünüzün bir parçası olduğunu göstermiş olursunuz.

SkillsTown başlamanıza yardımcı olur

SkillsTown'da her gün kuruluşlara öğrenmeyi erişilebilir, etkili ve stratejik hale getirmeleri için yardımcı oluyoruz. Bir düşünün:

• Her seviyede çevrimiçi eğitim kursları, web seminerleri ve temel eğitimler
• Kurumsal hedeflerinize yanıt veren özelleştirilmiş programlar
• Tatil dönemlerinden sonra öğrenme aktivasyonu için ilham verici formatlar

Yaz sonrasında kuruluşunuzda öğrenmeyi nasıl destekleyebileceğinizi keşfetmek ister misiniz? Müşteri Yöneticilerimizden biriyle iletişime geçin. Birlikte, hedeflerinize, çalışanlarınıza ve planlamanıza hangi yaklaşımın uygun olduğunu göreceğiz.